İstanbul Trafik Vakfı Psikoteknik
Değerlendirme ve
Sürücü Eğitim ve Araştırma Merkezi
Merkezimiz, İstanbul Trafik Vakfı’nın önemli bir hizmet birimi olarak 1997
yılından beri faaliyet göstermektedir.
En önemli amacımız, trafiğe ilişkin güvenlik bilinci oluşturarak trafik
kazalarının önlenmesine katkıda bulunmaktır.
Bu amaçla gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmalarımız Vakfın Mecidiyeköy’deki
Psikoteknik Değerlendirme Sürücü Eğitim ve Araştırma Merkezi’nde, trafik
psikolojisi ve psikoteknik değerlendirme alanında uzman olan psk. Serkan
Sarıoğlu ve psk. Aycan Yaralıoğlu tarafından yürütülmektedir.
Trafik Psikolojisinin en önemli uygulama alanı olan Psikoteknik
Değerlendirme; güvenli bir sürücülük için gerekli olan zihinsel ve
psikomotor yetenek ve becerilerin ölçülerek kişilerin sürücülük düzeyleri
hakkında bir sonuca varılmasıdır.
Ölçülen Sürücülük Özellikleri;
Zihinsel beceri ve yetenekler:
-
Dikkat ve konsantrasyon kapasitesi
-
Algı kapasitesi
-
Anlama ve değerlendirme yeteneği
-
Hız ve Mesafe Algılama (tahmin) yeteneği
-
Geniş görüş alanı içinde uyaran farketme yeteneği
Psikomotor beceri ve yetenekler:
Merkezimizde; Avusturya Yol Güvenliği Vakfı tarafından
geliştirilmiş,Bilimsel geçerlilik ve güvenilirliği sürekli olarak test
edilen, Türk sürücü norm tabanı oluşturulmuş, Türk Psikologlar
Derneği-Test Kalibrasyon Komisyonu tarafından bilimsel olarak onaylanmış
olan, ART 2020 test cihazları ve trafik bataryası kullanılmaktadır.
HİZMET ALANLARIMIZ
PSİKOTEKNİK DEĞERLENDİRME:
A- 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu kapsamında:
-
Hız ihlali
- Alkollü araç kullanma
- 100 ceza puanı
nedenleriyle sürücü belgeleri alıkonulan sürücülere;
B- Karayolu Taşıma Yönetmeliği Madde 60 e bendi uyarınca:
- Sürücülerin yolcu ve eşya taşımacılığına ait taşıtlarda çalışabilmesi
için; bedeni ve psikoteknik açıdan sağlıklı olduklarını gösteren bir
sağlık raporunu yetkili sağlık kuruluşlarından her beş yılda bir almaları
gerekmektedir.Bu kapsamda değerlendirmeden geçmek isteyen sürücülere;
C- Firmalara yönelik olarak da :
- Sürücü istihdam eden firmaların mevcut sürücülerinin değerlendirilmesi
ve
- İşe uygun sürücü seçiminde psikoteknik değerlendirme yapılmaktadır.
TRAFİK GÜVENLİĞİ BİLİNCİ GELİŞTİRME EĞİTİM PROGRAMLARI
Bu programda, sürücülerin trafik davranışlarına ilişkin içgörü ve
farkındalık kazandırmak amaçlanmaktadır.
TRAFİK PSİKOLOJİSİ
Trafik psikolojisinin başlangıcı, 1900’lerin başında Avrupa’da sürücü
adaylarının değerlendirilmesine duyulan gereksinim sonucu uygulamalı
psikolojinin bilgilerine dayanarak psikoteknik değerlendirmenin kuramsal
ve uygulamalı olarak yaşama geçirilmesine dayanıyor. İlerleyen yıllar
içinde ulaşımdaki her türlü profesyonel sürücülerin seçimine yönelik
olarak psikometrik testlerin kullanıldığı, laboratuarların kurulduğu
görülüyor.
Trafik psikolojisi her biri kendi içinde bir sistem olan 3 temel alt
sistemin çevre, araç ve insanın hem birbirleriyle olan etkileşimini, hem
de tek tek bu sistemleri inceler. Bu sistemlerden birinde ortaya çıkacak
bir aksaklık bütün sistemi etkiler. Kendisiyle, çevreyle, araçla aynı anda
ve sürekli olarak baş etmek zorunda olan insan da -ağırlıklı olarak sürücü
- bu sistemin en önemli unsuru olarak trafik psikolojisi içinde önemli
yere sahiptir.
Bugün gelinen noktada; teknolojinin gelişmesi, araçların ve yolların daha
güvenli hale gelmesi, güvenlik önlemleri ve denetimler, pek çok ülkede
kazaları azaltsa bile trafik kazaları devam etmektedir. Bugün hala
kazaların oluşmasında en büyük yüzdeye sahip olan ve değiştirilmesi en zor
olan insan faktörüdür. İnsan faktörünün kazalarda oynadığı rolü belirlemek
için yaptığı araştırma sonuçlarına dayanarak kazaları azaltacak çözüm
önerileri oluşturmak trafik psikolojisinin temel konusudur.
Trafik psikologlarının hedef ve amaçlarına baktığımızda; 1- Güvenli
sürücülük davranışının tanımlanması, 2- Trafik kurallarını ihlal etme,
kazaya karışma nedenlerinin analizi, 3- Kural ihlal etmeyi alışkanlık
haline getirenlerin güvenli sürücüler olarak yeniden kazanılması için
verilmesi gereken destek. Tüm bunların sonucunda da trafik kültürü ve
trafik güvenliği bilincinin gelişmesine katkıda bulunarak, trafik kazaları
nedeniyle yaşanan zararları azaltmak olarak özetleyebiliriz.
Çalışma alanları ve araştırma konuları çok geniş bir yelpaze oluşturur.
Sürücü yeteneklerinin değerlendirmesi-psikoteknik değerlendirme-, risk
alma eğilimi, kural ihlal etme eğilimi, sürücü tutum ve davranışları,
sürücü davranışı geliştirmeye yönelik programlar hazırlama, kanun
yapıcılara danışmanlık, gibi değişik alanlarda çalışmaktadırlar.
PSİKOTEKNİK DEĞERLENDİRME
Trafik psikolojisinin bir alt alanı olan psikoteknik değerlendirme
,sürücülerin güvenli araç kullanmalarını sağlayan; algı,
dikkat,konsantrasyon, hafıza, hız mesefa tahmini, çevresel görüş,muhakeme
gibi zihinsel; tepki hızı, el-göz-ayak koordinasyonu, takip gibi
psikomotor yetenek ve becerilerin bilgisayar destekli test sistemleri ile
ölçülmesi ve test sonuçlarının norm gruplarıyla karşılaştırılarak
kişilerin sürücülük yetkinliği düzeyleri hakkında bir sonuca varılmasıdır.Psikoteknik
değerlendirme, bu yetkinliklere sahip olmayan sürücülerin, bu yeteneklere
sahip olan sürücülerden ayrılmasını sağlar. Psikoteknik değerlendirme
psikiyatrik muayene değildir.Sürücüleri zeka düzeylerine göre
sınıflandırmak amacıyla kullanılan bir zeka testi değildir. Sürücüleri
‘aptal’ , ‘deli’ ,’canavar’ diye etiketlemek için kullanılan bir süreç
değildir.
Merkezimizde psikoteknik değerlendirme, 1997 yılında önce firmaların
sürücü seçimi ve değerlendirmesine yönelik olarak başladı. Bunlar arasında
okul ve personel taşımacılığı, tehlikeli madde taşımacılığı, nakliye ve
turizm taşımacılığı yapan firmalar bulunmaktadır. Daha sonra 2918 sayılı
Karayolları Trafik Yasası kapsamında tanımlanan hız, alkol ve 100 ceza
puanı nedeniyle ehliyetleri alıkonulan sürücülere uygulanmaya başlandı.
Son olarak da Karayolu Taşıma Yönetmeliği Madde 60 e bendi uyarınca da
yolcu ve eşya taşımacılığında çalışabilmesi için sürücülere her 5 yılda
bir psikoteknik değerlendirme raporu almaları zorunluluğu getirilmiş ve bu
hizmet de Merkezimiz’de verilmeye başlanmıştır. Bugüne kadar yukarıda bahsedilen uygulamalar kapsamında toplam 4000
civarında sürücü psikoteknik değerlendirmeye alındı.
Neden Kural İhlal Ediyoruz? ALGI YANILSAMALARI - HATALI İNANÇLAR - HATALI TUTUMLAR · Bana olmaz.
· Kendine ve aracına aşırı güven. Hızlı gitmiyorum. Çok iyi görebiliyorum.
Çok çabuk durabilirim. · Tehlike ile başa çıkma yeteneklerimizi abartıp tehlikeyi küçümsüyoruz.
· Her şey kontrolüm altında. · Genellikle başkalarını suçlayıcı bir algıya sahibizdir. Kendi yaptığımız
hataları çevre şartlarına, diğer sürücünün yaptığı hataları ise o
sürücünün yeteneksizliğine, beceriksizliğine ve kötü şoförlüğüne bağlarız.
“Yol çok kaygandı, direksiyonu kontrol edemedim – Acemi sürücü kaygan
yolda frene bastı” Hep başka sürücüler beceriksizdirler ya da hata
yaparlar, biz yaptığımızda ise mutlaka geçerli bir nedeni vardır. Aynı
durum kural ihlalleri için de geçerli. · Bu düşünce yapısı içinde “usta şoför kimdir?” diye sorduğumuzda bizim
gibi güvenlik kültürünün yerleşik olmadığı ülkelerde araç kullanma daha
çok motor performans olarak algılanır ve sürücülük becerisine güvenlik
becerisinden daha fazla önem verilir. Bu nedenle hızlı araç kullanma, uzun
saatler araç kullanma, içkiliyken araç kullanma ve risk alabilme bazen
kendini ifade etme ya da kanıtlama aracı olarak kullanılır. Ne kadar usta
şoför olduğunun göstergesidir.
- “Ben hızı sevmem, hız meraklısı değilim. Ama yollar güzel, arabalar iyi.
Hız limitleri yetersiz. Limitler arabalara ve yollara göre olmalı.” - “72 saat araba kullanabilirim, hiç yorulmam.” - “Hızın ciddi bir kazaya neden olacağını sanmıyorum. Asıl sorun alkollü
araç kullananlar.” - “Şehir içinde emniyet kemeri takmıyorum. Zaten yavaş gidiliyor.”
- 140 km. hızla giderken arabamı 10 metrede durdururum.” - Yavaş gidince dikkatim dağılıyor” gibi.... - “Hiç kimse trafik kurallarına uymuyor, ben neden uyayım.” - Kendimi bilmeyecek kadar içmediğim için araba kullanırım. Hatta içtiğim
zaman daha dikkatli oluyorum. Bu örneklerin içinde hem hatalı tutumlar, hatalı algılamalar var, hem de
bilgisizlik var. Kurallara uyulmadığında ne gibi sonuçlarla
karşılaşacağımızı bilmiyoruz.
Trafik ihlalleri gibi olumsuz sürücü davranışları, genel güvenlik
kültürünün bir parçası.
Her işin bir kuralı var. Uymazsanız hayatınızdan olursunuz ve pek çok
insanın da hayatına mal olursunuz. Seçim sizin.
Kazaları ve sonuçlarının zararlarını azaltmada yapılması gereken pek çok
konu var: taşıma sistemlerinin dengeli olması, denetimin daha yaygın ve
etkin olması, sinyalizasyon sisteminin iyileştirilmesi, kara noktaların
ıslahı, ilk yardım ve acil müdahale hizmetlerinin iyileştirilmesi, otopark
sorunu, trafik eğitiminin iyileştirilmesi gibi..
Artık yapılması gereken; trafiğin bu derece tehdit edici ve kazaların ve
ölümlerin bu kadar fazla olmasında herkesin kendi payına düşenin ne
olduğunu sorgulaması, kendi sorumluluğunu üstlenmesi olmalıdır. Her
kuralın dayandığı bilimsel verilere dayanan bir güvenlik gerekçesi vardır.
İnsanlara eziyet olsun diye konulmamıştır. Amacımız cezadan kaçınmak
değil, güvenlik içinde bir yerden bir yere gitmek olduğunda bugün
yaşananların değişmesinde önemli bir adım atılmış olacaktır.
Sonuç:
-
Araç kullanmak hayatımızdaki en tehlikeli şeylerden biri. Her şeye
hazırlıklı olmak ve en iyi durumda olmak zorundayız. Çünkü kendimize,
ailemize, çocuklarımıza ve diğer insanlara karşı bir sorumluluğumuz var.
Bu sorumluluğu taşımak zorundayız.
-
Hayatta pek çok şeyi yaşayarak öğreniriz. Trafik hariç. Trafikte
yaşayarak öğrenmenin bedeli insan hayatıdır.
-
Bu yüzden cezadan kaçınmak için değil, güvenli bir şekilde gideceğimiz
yere ulaşmak için kurallara uymamız gerekiyor.
-
Kuralları alışkanlık haline getirin. Trafik kurallarına uymak sizi
pasif, pısırık bir kişi haline getirmez. Trafik kişiliğinizi ispatlamak
için kullanılan bir alan değil.
-
Yol sizin hakkınız olsa bile hakkınızda ısrar etmemek gerekir. Bu size
adaletsiz gelebilir. Ancak çarpışmalarda adalet önemli değildir.
-
Herkesin doğru davranmasını bekleyemezsiniz. Yaşamak sizin elinizde.
-
Daima ihtiyacınız olduğunu düşündüğünüzden daha erken yola çıkın.
-
Eğer siz bir hata yaptıysanız özür dileyin.
-
Çocuklarınızın bir gün sizin gibi araba kullanacaklarını unutmayın.
Tatil için öneriler:
-
Kurallar insanlara eziyet olsun ya da istedikleri gibi yorumlayıp
işlerine geldiği gibi uygulasınlar diye konulmuş değil. Her kuralın
dayandığı bilimsel bir gerçeklik var. Mutlaka kurallara uyun ve risk
almayın.
-
Hatalı sollama yapmayın.
-
Hız sınırlarına uyun. Limitleri kendinize, yolun ya da aracınızın
durumuna göre belirlemeyin. 5-10 km üstü ne fark eder diye düşünmeyin.
Hızdaki 1 km.lik bir artış bile kazalar ve ölümlerde önemli artışlara
neden olduğu bütün araştırmalarda ortaya çıkan bir gerçek.
-
Yorgun ve uykusuz araç kullanmayın. Etkileri alkolle aynı. Çay, kahve
uykusuzluğunuzu, yorgunluğunuzu gidermez, alkolün etkilerini ortadan
kaldırmaz. Yarım saatlik yolum kaldı dayanayım diye düşünmeyin. Kazalar
saniyenin onda biri kadar bir zaman içinde olup biter. Yapılacak en iyi
şey aracınızı bir kenara çekip uyumaktır.
-
Emniyet kemerini mutlaka takın.
-
Araç kiti ya da elde fark etmez, cep telefonu ile konuşmayın.
-
Aracınızın bakımını yaptırın.
-
Trafikte yalnız olmadığınızı hatırlayın.
-
Amacınız bir an önce gitmek değil, ulaşmak olsun. Kaza geliyorum der.
İstanbul Trafik Vakfı
Psikoteknik Değerlendirme
Sürücü Eğitim ve
Araştırma Merkezi
NOT : ŞU ANDA PSİKOTEKNİK FAALİYETİ
VERİLMEMEKTEDİR!
|